Kayıtlar

En Büyük Armağanımız ;Yaşlılarımız

Resim
  Ne yazık ki artık günümüzde yaşlılarımıza gerekli saygıyı göstermiyoruz ve onlara sahip çıkmıyoruz. Toplumumuzda gün geçtikçe bu durum daha da kötüleşiyor. Oysa şimdi kenara ittiğimiz o insanlar yıllarca çocukları için bizler için  her türlü  fedakârlığı yaptılar, yemediler yedirdiler, içmediler içirdiler, her türlü zorluğa göğüs gerdiler,bizleri  gözlerinden sakındılar.Evlatlarının sağlıklı büyümesi, iyi bir yere gelmesi için uykularından, sağlıklarından büyük fedakârlıklarda bulundular; varını yoğunu bizlere harcadılar. Üstelik bunları severek yaptılar, bunun için hiçbir zaman şikayetçi olmadılar ve hiçbir zaman karşılık beklemediler.  Anne-babalar yaşlanınca, güçten,kuvvetten düşünce artık istenmez oluyor ve sanki bir yükmüş gibi muamele görüyorlar. Maalesef eskisi gibi saygı da gösterilmiyor, özenli davranılmıyor. Hele terk edilen, yaka paça sokağa atılanların durumu daha da vahim... İstenmediğini fark eden bu eli öpülesi insanlar gittikçe d...

Hayatı Sevgi Güzelleştirir...

Resim
İnsan sevgiyle doğar, sevgiyle yaşar, sevgiyle var olur ve hayata sevgiyle bağlanır. Bu dünyada sevmek ve sevilmekten daha güzel, daha huzur verici, daha insanca ve daha mutlu edebilen bir duygu var mıdır? Hayatı güzelleştirecek, hayata anlam ve huzur katacak tek şey sevgidir. Sevgi içinde yaşayan insanların hepsi çok güzeldir.Ve sevgi hayatı mızı güzelleştirir. Ama herşeyden önce kendimizi sevmeye başlamalıyız, eğer bizler kendimizi seversek çevremizdekileride sevgi tomurcukları saçarız, bu bir döngü halini alır ve inanıyorumki bu şekilde tüm dünyaya sevgi hakim olur...  Sevdiğimiz zaman her şey kendiliğinden çözülüyor. Sevdiğimiz zaman ayaklarımız yerden kesiliyor. Daha hoşgörülü, daha insancıl, daha duygusal ve daha merhametli, kısacası “insan” oluyoruz. İnsan olmanın erdemini anlıyoruz  Bu yüzden asıl büyü sevgi de ,büyü  bu sözcükte, büyü bu duyguda... Sevgiyle kalmanız dileğiyle ... 

Acı Gerçekler. . .

Resim
Gerçekten ne oldu bize!?.. Herkesin yüzü asık ve mutsuz. Gülümsemeyi bile unuttuk. İnsanlar kendilerini yalnız hissediyorlar. Yalnızların sayısı hızla artıyor. Öte yandan acı bir gerçek ki, insan insandan kaçıyor. Birçoğumuz evimize televizyon geldiğinde okumayı unuttuk. Araba kapımıza geldiğinde yürümeyi unuttuk.Elimize telefon aldığımızda mektup yazmayı unuttuk.Bilgisayar evimize geldiğinde zaman kavramını  unuttuk.Eve klima aldığımızda serinlemek için ağaçların altına gitmeyi unuttuk.Şehirde kaldığımızda çamurun kokusunu unuttuk.Bankalar ve kartlarla uğraşırken paranın değerini unuttuk.Parfümün kokusuyla taze çiçeklerin kokusunu unuttuk.Hızlı ama zararlı yemeği keşfettiğimizde asıl yemeklerimizi unuttuk. O kadar çok koşturduk ki durmayı unuttuk. Sosyal Medyayı kullanmaya başladığımızda konuşmayı unuttuk.Ve en önemlisi de insan olmayı,yaşamayı unuttuk.Hiç dönüpte arkamıza baktık mı  ? Aslında ne kadar da çok şey unuttuğumuzu. . .  Unuttuklarımızın  farkına...

ÖN YARGILARIMIZ...

Resim
Ön yargı; insanların, hakkında konuştukları kişiyi tanımadan, acımasızca  düşündükleridir. Genellikle iyi bir ön yargı değil de çoğunlukla  kötü bir şekilde düşünür insanlar ve buna en önce  kendimiz dahiliz. Hepimizin birilerine karşı ön yargısı vardır. Herkes bir olay, durum ve kişilere karşı bir düşünce besler.  Her şeye karşı ön yargılı olmak etrafındakilere zarar vermese de daha çok kişinin kendisine zarar verir. Yani hayata kirli bir camdan bakıp, her şeyi kirli görmek gibi bir şeydir bu ön yargılar ve süreç bir döngü halinde devam eder. Her birimiz, başkalarının ön yargılı davranışlarından dolayı mağdur olmuşuzdur. Ama muhtemelen her birimiz , ön yargılarımız nedeniyle başka insanların mağdur olmasına da yol açmışızdır. Hiç kimse kimsenin neler yaşadığını, ne derdinin olduğunu bilmez. Hiç kimse içinde ne ateşlerin yandığını, nelerle mücadele ettiğini bilmez.Ve hiç kimse kimsenin aslında nasıl bir insan olduğunu bile bilmez.Ama herkes onları...

SÖZ BÜYÜDÜR...

Resim
Kullandığımız kelimelerin hayatımızdaki yerini hiç düşündünüz mü ? Günlük hayatta sürekli çok sinirliyim,çok üzgünüm,moralim bozuk,hastayım,depresyondayım gibi birçok olumsuz kelime kullanıyoruz.Duygularımızda haliyle bunlara göre biçimleniyor.Bazen sırf böyle dediğimiz için gün boyu etrafta somurtgan bir şekilde dolaşmaktayız.Bu kötü enerjimizi etrafımıza da yaymaktayız.Ağzımızdan çıkan her söz bizler için çok önemlidir.Çünkü bu sözler gerçek hayatta eyleme dönüşebilmektedir.Bu yüzden bizler kullandığımız her söze çok dikkat etmeliyiz.Kullandığımız her kelime tüm vücudumuza tüm evrene yayılmaktadır.Bu yüzden odaklandığımız düşünceler ve sıkça ağzımızdan çıkan  sözler bir süre sonra bizim gerçekliğimiz olmaya başlıyor.Kullandığımız olumsuz bir kelime bizim davranışlarımız üzerinde de etki ediyor ve buda karşımızdaki insanlara da yansıyor.Biz insanlar kendi hayatımızı kendimiz yaratırız.Bu hayatı güzelleştirmek ya da kötüleştirmek bizim elimizdedir.Bu yüzden kişi istediği zam...

Zamanın Değerini Bil !

Resim
Bizler zamanın hızına yetişemez olduk. Teknolojik imkânlar artıp, hayatımız kolaylaştıkça sanki zaman da bizden intikam alırcasına daha hızlı akıyor,çok. çabuk geçiyor . Eskiden saatlerce süren bir iş artık tek tuşla oturduğumuz yerden bile hallediliyor.Her şey otomatikleşti,biz insanlar bile. Evde, işte,hayatımızın her alanında makinelere teslim olduk.Evet her şey bu kadar basitleşti ama yine de hepimiz ciddi bir zaman darlığı yaşıyoruz. Günler aylar birbirini kovalıyor. Bir bakıyoruz haftanın başındayız, bir de bakıyoruz ki sonuna gelmişiz. Her gün bir diğer güne daha yaşlanmış olarak giriyoruz. Bize verilmiş süresi sürpriz bir ömrümüz var. Bizleri nelerin beklediği de bunun içinde saklı. Peki burada bizim gücümüz nereye kadar? Kendimiz için günlerimizi daha anlamlı hale getirmek için neler yapıyoruz? İnsanın ömründe kontrol edemediği çok şey olduğu kadar, kendi iradesiyle değiştirebileceği şeylerin fazlalığı da hepimiz için bildik bir cümle... "Hızla geçen bu günle...

Benim Rengim Mavi Ya Sizin Renginiz Hangisi ?

Resim
 Kırmızı ,mavi,yeşil,ya da sarı hepsinin ayrı ayrı anlamları ,ayrı ayrı görünümleri var,kimimize bazı renkler sıcak gelir kimimize soğuk .Renkler hayatımın bir parçası.Her duygumu onlar ifade  ediyorlar.Mor giyersem asilimdir,siyah giyersem üzgünümdür,sarı giyersem içimde kelebekler uçuşuyordur..Hatta siyah giydiğim gün mutlaka kötü bir şey olmuştur.Neden yas tutuyorsun diye sorarlar bana.Ya kırmızı,pembe,beyaz giydiğimde canlılığımı,neşemi etrafımdaki insanlara yansıtma gücüme ne demeli  ? Yansıtan ben miyim yoksa renkler mi ?  Ya da ne renk olursa olsun karşımdakinin gördüğümüdür hayatım? Renkler hayatımıza  görsellik katıyor.Bu görsellik  beni ufuğa yöneltmenin belki de zirveye ulaştırmanın en iyi yoludur.Göz ve gönül aydınlığımı renklere borçluyum ben .İnsanın kalbindeki gökkuşağını ,etrafındakilere göstermesi en büyük erdem olsa gerek.Bununla birlikte bir yaşamın ne kadar uzun yaşandığında değil ne kadar renkli yaşandığında güzelleşeceğine inanm...